14 Mart 2014 Cuma

BEŞ DAKİKA

                                                                             8 Mart 2013

                                                                                                                  

“Havva’nın Adem’e elmayı sunduğu günden bu yana, kadının cezası, erkeğe yemek yapmak, yemek beğenilmediği zaman da sonuçlarına katlanmak olmuştur.” demiş Helen Rowland.

Her sabah bir kadın olarak müsvette yığınıyla dolu dünyaya inat bu sözle ve bir sloganla açarım gözlerimi hayata; “Dünya yerinden oynar.. Dünya yerinden oynar.. Kadınlar özgür olsa.. Kadınlar özgür olsa..”

Çoğu insanın “Kadın-Bayan-Kız” üçgeninde sıkışıp, cinsellik üzerinden bir kadın gruplandırması yapmaya çalışıp beceremediği anda Bayan diye işin içinden çıkmaya çalıştığı esnalarda yaşanan binlerce kadın cinayetlerini, tecavüzleri ve şiddetleri düşünürken Behzat Ç.’de konuya değinilmesi hem hoşuma gitmiş, hem de Beş Dakika öncesini ve sonrasını düşündürmüştü.

Evet, birazdan Behzat Ç.’nin ufak ama büyük anlam içeren repliğinden esinlenerek yazacaklarıma geçmeden önce o sahneyi hatırlatmak isterim.

Kadına yönelik şiddetten dolayı cinayet işleyen Suna karakteri Behzat’a kadına şiddetin yüzde 1400 arttığını söyler silahını bir erkeğe doğrultarak. Behzat’ın “Vurucak olsaydın şimdiye kadar vururdun, sen de öldürmek istemiyorsun.” demesi üzerine Suna şu sözleri sarfetti; “Sadece beş dakika daha yaşamak istedim, bütün öldürülen kadınlar gibi.” Sonra bastı tetiğe, iki kurşundan birini kendisine sıkmak suretiyle.

En yakın tarihte yaşanılanlardan örneklendireceksek belki de bir Gülay Armağan içindi Suna’nın savaşı.
Sokaktan geçen bir erkek “Bir Kadın Ne İster?” sorusuna yanıt olarak; ilgi ister, hediye ister, yüzük ister zırvalıklarına daha fazla tahammül etmek istemediğimden kadınların ne istediğini bir kadından dinlesinler istedim.

Evet, Bir Kadın Ne İster?

Kocası tarafından öldürülen bir kadın Beş Dakika daha yaşamak ister.
Tecavüze uğrayan bir kadın en fazla Beş Dakika yaşamak ister.
Evladını kaybetmiş bir kadın, bir anne Beş Dakika önceye dönmek ister.
Sevdiği adam tarafından terkedilen bir kadın Beş Dakika daha sarılmak ister.
Aldatılan bir kadın yalnızca Beş Dakika gerçeklere tahammül etmek ister.
Aldatan bir kadın ya Beş Dakika mağdurlarındandır ya da mağdur olmaktan korkanlardan.
Sevgi dolu bir kadın Beş Dakika huzur vermek ister.
Aşık bir kadın her Beş Dakikasını sen doldur ister.
Ailesini kaybeden bir kadın aile olmayı Beş Dakikalık sorumsuzluklara tercih eder.
Fahişelik yapan bir kadın Beş Dakikada bir ölmek ister.
Özgür tutsak bir kadın davası için gerekirse binlerce Beş Dakika daha yatmak ister.

HER KADIN BEŞ DAKİKA ÖZGÜR BİR DÜNYA OLMAK İSTER..Ama en çok dünyayı sevgisiyle değiştirmek ister.
Dünyanıza girmek üzere olan bir kadın varsa, onu içeri almaktan korkmayın. Çünkü değiştireceği şey siz değil, içine sıkıştığınız kirli dünyanız olacaktır.

Bugün sevilmeyi ve yaşamayı hakeden milyonlarca kadın, anlaşılmayı bekliyor.. kocaları, babaları, abileri ve devletleri tarafından. Hala karşılaştığı onca zorluğa ve baskıya rağmen taşıması çok güç olan umudu barındırabiliyorsa bünyesinde bir kadın, ona özen gösterilmesi gerektiğinin anlaşılmaması insanlığın en büyük cahilliğidir. Oysa ki kadın nefes bile almadan seven ve sevilmesi gereken tek canlıdır.

Öldürülen, şiddet gören, tecavüze uğrayan, seven ve sevilmeyen her kadının veremediği bir öpücük, kucaklayamadığı bir yalnızlıktır Beş Dakika. Hazır zamanınız varken Beş Dakikalar hediye edin hayatlarınızdaki kadınlara!
                                                                                                                        YAĞMUR YÜCE

Bu yazı Çorlu Belediyesi'nin öncülüğünde, Çorlu Kent Konseyi ve Kadının Sosyal Hayatını İnceleme Derneği (KASAİD) Çorlu Şubesi iş birliği ile gerçekleştirilen Kadınlar Ne İster? konulu Gizli Kalemler kompozisyon yarışmasında "Birincilik" ile ödüllendirmiştir.